1 Eylül 2013 Pazar

Teyzeyim Ben!

Blogu açtım ama devamını getiremedim gibi oldu!
Ama aklımı başıma topladım, Eylül ayı itibariyle geri döndüm :)
Geçmişe ait yaptığım kurubikleri kapkekleri anlatmaya devam efendim... 

Benim biri 6 yaşında diğeri 3,5 yaşında iki tane yeğenim var ve ben onlara tapıyorum!
Yeryüzündeki en güzel şeylerden biri, bence Teyze olmak :)) Hele ki sevilen, özlenen bir teyzeyseniz tadından yenmiyor. Çocuk kısmı sevildiğini anlıyor, kime şımaracağını da çok iyi biliyor :))

Büyük yeğenim, Azra, Şubat ayı doğumlu. Bu sene onun doğum günü için İstanbul'a gitmeden, bebeğimin doğum günü kutlaması için gelen misafirlere, kurubikler pişirip yüklendim Ankara'dan. Çocukların kaçak kaçak yiyecek masasına gidip, kurubiklerden aşırmalarını, onları kemirmelerini izledikçe yaptığım işte daha bir keyiflendiğimi itiraf etmeliyim :)) Kendi çocuklarm olursa, sırf o suratlarındaki gülümsemeyi görmek için, korkarım ki obez bir nesil yetiştireceğim! 

5 farklı tipte kurubik yaptım prensesim için. İlk ikisi, denemeyi çok istediğim, Kuzu ve Uğurböceği şeklindeki kurubiklerdi. Sanırım en çok bunlar dikkat çekti :))


  


Bunun haricinde, kız çocuk için uygun olacağını düşündüğüm, rengarenk kelebek kurubiklerim vardı.




Serinin devamında, biraz daha yeni gelen kalıplarımı denemeye yönelik hareket ettiğimi itiraf etmeliyim. Prensesime prenses taçlarıyla süslediğim kalpler ve çiçek şeklinde kurubikler götürdüm.



Şimdi bunlara bakarken, kurubiklerin üstündeki nişasta lekelerini gidermek için ıslak fırçayla sildikten sonra, neden kurumalarını beklemeden çekmişim ki fotoğraflarını diye kendime kızıyorum :)) 
Maşallah kurabiyeler ışıl ışıl parlıyor! Bunları hep zamanla öğreniyor işte insan :))

Öperekten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder