19 Ağustos 2014 Salı

Buralardayım!

Yaz tatili araya girince ben de bolca tembellik ettim.
Umarım yeni kurubiklerle en kısa zamanda geri dönücem!

Şimdilik Temmuz ayında yaptığım bi kaç model denemesi burada dursun :)

 uzmanlığını alan doktor kuzenim için süpriz olsun diye denemiştim bu modeli. 
kendime not: gıda boyası kaleminin şeker hamurunun üzerinde dağılmaması için yöntem bulmalısın!!!


ofisten bir arkadaşımın yeğeni için yapılacaktı bu modeller. ama izin tarihimle çakıştığı için sadece denemeleri kaldı yadigar...


Takipte kalın.
Öperekten....

29 Mayıs 2014 Perşembe

Mayıs Güzel Bir Aydı Oysa

Merhabalar,

Mayıs ayını ne çok severim diye başlamak isterdim söze.
Güneşli günlerin, güzel haberlerin müjdecisi gibi gelirdi hep bana. Ama öyle büyük bir acıyla sarsıldık  ki, artık Mayıs ayı hep kömür karası kazınacak hayatlarımıza.
Soma'da kaybettiğimiz, o kalpleri tertemiz emekçilerimize Allah'tan rahmet, geride kalanlarına sabır ve baş sağlığı dilemek istiyorum.. Söylemek istediğim onlarca, yüzlerce, binlerce şeyi içimdeki fırtınalara gömüp, yazının bu kısmını bu şekilde bitiriyorum.

**********************************************************************************************

Bu ay, ilk yazımda da bahsetmiş olduğum üzere neredeyse tüm PR işlerimi üstlenmiş, her yerde reklamımı yapmayı görev bilen güzel insan Ayşe Hanımın doğum günü vardı. Keyfimin yerine gelmesi epey zaman aldığından kendisine söz verdiğim kapkekleri hazırlamakta geciktim. Ama Mayıs ayı bitmeden de, güzel bahar aylarına yakışan tazecik limonlu kapkeklerimi pişirdim. Ofisce afiyetle yedik!

Kapkekler yine bir Peggy Porschen tarifiydi. Butik Pastacılık kitabından..
Bu sefer kremanın kıvamını da tutturmayı başardım ve bu beni çok mutlu etti!
Burada hafta içi izlediğim Anna Olson'ın programında verilen püf noktasının da payı oldu sanırım. "Krema sıkma torbasını ortasından tutmayın ki elinizin ısısıyla krema siz sıkarken yumuşamasın" dedi Anna'cım :) Bunu okuyan bi'çok kişi "Pes artık! Bunu bilmiyor muydun?" demiş olabilir, ama inanın hem bilmiyordum hem de düşünememiştim ^.^ 
Krema sıkma torbasını sadece arkasından ve sıkma ucundan tutmak suretiyle kavrayınca gerçekten sıkarken kremamın kıvamı hiç bozulmadı! Bunun yanı sıra, hazırladığım kremayı kısa süre de olsa dolapta bekletirken bu kez üstünü kapatmadım. Böylece daha önceden yaşadığım terleme problemi de ortadan kalktı ve ben de sonuçtan oldukça keyif aldım!


Kendime güzel kapkek kağıtları / kapsülleri alırsam kapkeklerin kağıtlı fotoğraflarını da çekicem. Şimdilik bu haliyle daha fotojenik oluyorlar bence ^.^

Sevgiyle kalın!
Öperekten....

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Kuğu Kuşu

Merhabalar,

Bahar geldi çiçekler açtı bülbül öttü diye sevinirken, kapkara yağmurlu günlere uyanıyoruz bu aralar hep. Yağmur berekettir, yağsın başım üstüne ama bu karanlık havalar benim ruh halimi de etkiliyor ve bir türlü sevemiyorum. Neyse ki, hayatı hep güzel kılan şeyler var :))

Evlilik her zaman herkese tavsiye ettiğim mütiş bişey benim için! Evlilik çoğalmak demek. Farklı insanları tanımak, sevmek onları da hayatınıza katmak demek. Çok şanslıyım ki, kocamın hem ailesi hem de ailesi bildiği yakın dostları artık benim de ailem! İyi ki de varlar...

Bu hafta sonu, işte bu yeni ailemden, eşimin çocukluk arkadaşının yeğeni için girdim mutfağa. Dünya güzeli bir Kuğu kuşu kendisi. Sıcacık, yumuş yumuş, bal gibi <3 
Bir de teyzesi var ki, o da bu prenses için deli oluyor! İşte teyzemiz bir yandan, ben bir yandan bu fıstık içinin 2. yaş günü için hazırlıklara başladık. 
Teyzemiz şahane sabunlar yapıyor. (Merak edenler için, Soipoo-Mine Çopuroğlu) O, hediyelik sabun sepetini hazırlarken ben de konseptimize uygun kapkek ve kurabiyeleri pişirmeye koyuldum. 

Pazar günü doğum gününe giderken, ortaya bu kurabiye ve kapkekler çıkmıştı ^.^


 (çiçekli kelebekli kurabiyelerimiz hazırlandı..)

  
(konsepte uygun etiketlerle süslendi, paketlendi..)

(doğum günü sofrasında hem kurubikler...)

(hem de kapkekler yerini aldı ^.^ )

Çok severek hazırladım bu cicileri :))
Kurabiyelerim klasik olduğu üzere vanilyalı, kapkekler tercih üzerine booo...ool çikolatalıydı! Çiçek tercihim ise, her ne kadar daha uğraştırıcı da olsa kalıp kullanmadan yaptığım çiçekler oldu. Çoo..ok sempatik buluyorum bu çiçekleri ben ^.^

Hep diyorum ya, beğenildikçe mutluluğum taşıyor benim diye.
Bu ikramlar da gene aynı mutluluğu yaşattı bana.. Ne mutlu!

Son olarak, Kuğu kuşum.. Bütün güzellikler ömür boyu seninle olsun!
Güzelliğin, sıcaklığın sana hayat boyu mutluluklar çağırsın. 
İyi ki doğmuşsunnn <3<3<3

Öperekten takipyenler!!

2 Nisan 2014 Çarşamba

Bir Güzel Kelebek

Merhabaaa Takipyenler

Kabus dolu günler geçiriyoruz memleketçe, neye üzüleceğimi bilemez hallerdeyim. Bu nedenle bi süredir elim varmadı yazamadım iki satır. Bu bloga tatsız hiç bişey yazmama kararı almış olduğumdan, hayatın biraz aydınlanlamasını bekledim bu postu hazırlamak için. Çünkü bu post, çok güzel bi post olmalıydı :)))

Efenim kurabiyelere gelmeden önce başka biyerlerden başlamak lazım. Ben 17-18 yaşlarımdayken az biraz hırçın bi genç kızdım. En sevdiklerim beni böyle kabul etmiş diye düşündüğümden olsa gerek, onlara haylice çektirmişliğim vardır. İşte o dönemlerde, belki de hayatımın en kıymetlilerini densizliklerimle kendimden bezdirdim. (Bakın, öz eleştirinin kralını görüyorsunuz şu anda!)

Burada uzun uzun hayat bizi neden nerelere savurdu, ben nasıl büyüdüm ve o hırçın kız olmaktan vazgeçtim filan bunlara girmicem. İşin özü, yıllar bizi kopardı gibi gözükse de, ben bir gün kendimi, o en kıymetlilerimden birinin minik yavrusunun 1. yaş günü için kurabiye yaparken buluverdim! Ve hayatın benim için hazırladığı süprizler bununla da sınırlı kalmadı! :))

O cumartesi günü Emre'nin evine, Ela'nın halası sıfatıyla gittiğimde, 12 yıllık bir diğer özlemim daha çıktı karşıma! Hani çok derininizde kaldığı için yer yer unuttuğunuz hisleriniz vardır ya, işte ben de lise arkadaşımı 12 yıl sonra karşımda gördüğümde o derine ittiğim özlem duygusu taştı içimden! O günden beri, bunca zamandır kaçırdıklarımıza çılgınca üzülüyor, bunca seneye rağmen hiç bişey değişmemiş gibi kurabildiğimiz iletişime manyakça seviniyorum! :)))

Kurabiyelere gelirsek. Öncelikle arkadaşımın eşi Nazlı'nın nasıl şahane bir parti hazırladığından başlamam gerek. Mütiş bir emekle süslenmiş bi ev, süper yemekler, güleryüzlü bir aile ve süper bir ev sahipliği! 

Doğum gününün konsepti kelebeklerdi! Hatta süper bi sloganımız bile vardı, "Her yer Ela, her yer kelebek!" :)) Hal böyle olunca, benim kurabiyelerimin konsepti de kaçınılmaz olmuştu!

İşte, Minik Kelebeğimizin 1. yaş günü kurabiyeleri :))) 

( kelebeklerin tamamlanması ve kuruması için çalışmalara 3 gün önceden başlandı :)

( 1 yaş kurabiyelerin üzerine kondu tüm kelebekler :)

( ve gitmeye hazırlar! :)

Bu arada bu güzelim renkler de tamamen güzel annemizin seçimi üzerine kullanılmıştır!
Zevkli insanlar için yapılan herşey onlarca kat büyük keyif veriyor bana... :)))

Son olarak, 
Ela'nın düğününü de görebilmeyi istiyorum.
Bir daha sevdiklerimle bu kadar uzun ayrı kalmayalım istiyorum.

HAYAT BAYRAM OLSUN, istiyorum...

Sevgiyle kalın, çok çok öperekten!


17 Mart 2014 Pazartesi

Bir Küçücük Lavin'cik :)

Merhabaaa 

Geçtiğimiz haftalarda yaşadığım gündem zehirlenmesinin ardından nihayet bunalımdan çıkabildim sevgili takipyenler! Mart ayını da yarıladığımıza göre, ruhumuzu bahar aylarına açabiliriz sanıyorum artık. İçimizi yavaş yavaş ısıtabiliriz. Ben öyle yapmaya karar verdim bu aralar :))

İki hafta kadar gecikmiş bir post hazırladım size. İş yerinden çok kısa süre önce tanıdığım seri bir şekilde kaynadığım güzel arkadaşım Nesrin'in minicik bıdıcık yeğeni Lavin 1 yaşını doldurdu geçen haftalarda. Biraz son dakika karar verilmiş bir çalışma oldu ama elimden geleni yapmaya çalıştım bu güzel Lavin kız için :)) 

Sonradan duyduğuma göre, çok güzel bir son dakika süprizi yapmayı başarmışız doğum günü kutlaması için. Bu da işin beni besleyen kısmı zaten :)) Birileri sevinsin beğensin, ben hemen mutlu olayım! Mutlu edeyim, mutlu olayım! İşte bunlar hep güzel şeyler... :))

Buyrun efenim Lavin kızçenin 1. yaş günü kurabiyeleri...




Bu arada kullandığım şeker hamurunu değiştirdim. Suana kullanıyordum ama çalışması çok zor malesef! Çok sert ve çok çabuk kuruyor. Kendimi yalanlamış olacağım belki ama, Şeker&Sugar marka şeker hamuruna geçiş yaptım ve feci mesudum :)) Tavsiye ederim...

Kurabiye tarifi ve bu hamurlar malzemeler konusunda da bir post hazırlamak istiyorum ama, henüz bir türlü fırsatını bulamadım sevgili takipyenler! Siz yine de benden ayrılmayın... :))

Pek çok öperekten!


24 Şubat 2014 Pazartesi

Prensesim'e

Merhaba Takipyenler,

Bir önceki postu, Azra'mın doğum gününe kurabiye yapamayacağım için yaşadığım üzüntü serzenişleriyle bitirmiştim. Aynı günün akşamı, kendimi çok yormadan da olsa kesinlikle bi'şeyler yapmaya karar verdim ve kolları sıvadım :))

Kurabiyelere gelmeden evvel, söylemek istediklerim var... Hani bi laf vardır, teyze anne yarısıdır diye. Bunu belki yeğenlerime sormak lazım ama, kendi adıma sıklıkla düşündüğüm bi'şey var. Kendi çocuğum olduğunda, yeğenlerimden daha fazla sevebilir miyim onu acaba? Yani, bu duygunun daha fazlası var mı onu merak ediyorum aslında! Öyle büyük ki onlara olan aşkım, öyle mutlu oluyorum ki onların yanında. Gülüşlerine dünyaları değişmem! Azıcık olsun suratları düşse içime iğneler batıyor... Bir de uzakta yaşıyorlar ya benden, haftası geçmeden burnumda tütmeleri başlıyor. Demem o ki, şu hayattaki en kıymetli varlıklarım onlar benim! 

Böyle işte! Konuya dönersek...

Yeğenim bu sefer, ilkokula başladığı için, okuldan arkadaşlarıyla kutladı doğum gününü. Öyle olunca 5-7 yaş aralığında çoğunluğu kız bisürü bıdık koşturuyordu etrafta. Azra kurabiyelerimden alıp alıp,  "bakınnn bunu beni teyzem yaptı biliyor musunuzzzz" diyip durdu :D Arkadaşları da "yaaaaaaa" diye hayretler içinde kurabiyeleri inceledi :))) Aşırı hoşuma gittiğini itiraf etmem lazım. İyi ki bol bol yapmışım, bütün çocuklar kapış kapış yedi. Kurabiye işinin en keyiflisi çocuklar için pişirmek galiba! O kadar samimi bir keyifle indiriyorlar ki mideye, onları izlerken keyiften dört köşe oluyorum ben de :)))


Azra'm doğum günü pastasını üzerinde tam olarak bu şekilde kalpler, çiçekler ve yıldızlar olan bir hediye paketi seçmişti. Ben de ikisi birbirine uyumlu olsun diye ortaya bunları çıkardım. Başta işin biraz kolayına kaçtığımı düşünüp üzülmüştüm. Ama bebeğimin mutluluğu herşeyi unutturdu! :))


Bu da meleğimin teyzesinin kurabiyelerinin reklamı için verdiği poz. Yüzün hep gülsün!
(41 kere maşallah sana!!)
Seni ne çok sevdiğimi ah bir anlatabilsem.....

Öperekten takipyenler!

19 Şubat 2014 Çarşamba

Lokum

Merhaba cağnım takipyenler!!

Bu aralar, uzuuun uzuun molalar veriyor gibiyim kurabiye işlerine ama aslında tam anlamıyla boş durmuyorum.  Daha önce annesinin karnındayken annesi için hazırladığım kurabiyeleri, şimdi büyümüş de ilk dişini çıkarmış diye sevindiğimiz Naz kuzumuzun diş buğdayı partisi için hazırladım.

Çocukluk arkadaşları öyle kıymetli ki, onlardan birinin yavrusunu kucağınıza alıp kokusunu içinize çektiğinizde içiniz bir ayrı taşıyor! Naz da benim için öyle bir bebek :) Lokum diyoruz biz ona, öyle tatlı ki (maşallahhh!!)

İşte bunlar da lokum kızımız için hazırladığım kurubikler efenim….



Bu arada görünen o ki, Azra’mın 7. yaş günü için yapmayı planladığım kurabiyeleri yetiştiremeyeceğim. Gribal ve yorgun hallerim buna sebep! Üstelik sadece 2 günüm kaldı! Çok üzülüyorum… Belki bu üzüntüyle fazla yaşayamaz, sabahlamak pahasına kapar götürürüm kurabiylerimi, belli olmaz! :))


Takipte kalın!

Öperekten

16 Ocak 2014 Perşembe

Küçük Kardeş Bile 28! Oldu

Yine üzerinden azcık bi zaman geçmiş bir post ile karşınızdayım.
Bu satrları size aksırık ve tıksırıklar içinde etrafa mikroplarımı saçmakta olduğum hasta yatağımdan yazıyorum. Son  4 gündür halim hal değil sevgili takipyenler, aman evlerden uzak!

Hafta sonu küçük kardeş ve cağnım goncası geldi evimize. Bebekliğini hatırladığım, o günden bu yana hiç ayrılmadığım insana küçük kardeş diyebilirim değil mi? 
Biz ne zaman bi araya gelsek, aklımıza rakı düşer. Ben de kurdum güzel bir meze sofrası, açtık rakıları. Dertleri döktük ortaya, içtikçe çözdük dertleri konuştukça kahkahalara boğulduk tabii. Ne dert kaldı ne tasa... :)) Bu arada meze soframda; humus, fava, acuka (muhammara), havuç tarator, haydari ve zeytinyağlı enginar vardı. Hepsinin tarifi Mutfak Sırları'ndan! Şiddetle tüm tariflerini tavsiye ederim, hatta tek geçerim! Bakmak isterseniz TIKTIK!!

Bu arada, kardeşimin geçmiş ve kutlanamamış bir de doğum günü mevzu bahisti. Gecenin sonunda ise, mum üflemek şarttı! Bunu düşünerek, pek kıymetlime ne zamandır denemek istediğim bir Peggy Porschen tarifini (Butik Pastacılık kitabından) yapmaya koyuldum. ENFES OLDU !!!!

Efenim, denediğim tarif Banoffee Kapkek tarifi. İç dolgusunda Dulce de Leche denilen, sütlü karamel dolgusu ve muz püresi vardı. Üstünde yine muzlu peynir kreması vardı. Bu sefer labne yerine krem peynir kullandım ve mütiş oldu! Bunun haricinde, kekinin tarifi de normalde uyguladığım tariften farklıydı ve bu sefer BUDUR! dedirtti. Hafif, tam sünger gibi puf puf ve nemli oldu. Tarifin de gereği olarak, keklerin üzerine bir de şerbet hazırlayıp fırça yardımıyla yedirdim. Nemli olmasında bunun da payı oldu. 
Buradan tam tarifi yazmayacağım ama dediğim gibi tarif Peggy Porschen'in (nam-ı diğer kapkeklerin kraliçesi!) Butik Pastacılık kitabından Banoffee Kapkek tarifini birebir uyguladım.

Krema konusunda yine bir sorun yaşadım. Şu an bunun tariften kaynaklanmadığına eminim. Bununla ilgili olarak şöyle bir dipnot düşmek istiyorum. Krema ilk çırptığımda süper bir kıvamdaydı. Bu sefer başardım dedim! Ancak ne zamanki kabın üstünü streçle sarıp buzdolabına koydum ve ertesi gün sıkmak üzere dolaptan çıkardım o zaman gördüm ki ilk anki kıvamından eser yok. Bu noktada nihayi tahminim şu;  buzdolabına kaldırırken kabın üstünü kapatmamak lazım. Ve bence, "en az bi gece dolapta beklesin" diyenler çok da haklı değil. Dolapta kaldıkça terliyor sanırım. Belki de benim buzdolabımda bir sorun var.. Emin değilim :) Bir dahaki tur, kremayı fazla bekletmeden sıkmayı deneyeceğim!

Biraz da Dulce de Leche denen sütlü karamelden bahsetmek istiyorum. Biraz zaman ayırmanız gereken, şahane bir tat. Emek gerektiren kısmı, sütlü karameli elde edene kadar tencerenin başından hiç ayrılmadan karıştımanız gerekmesi. Yaklaşık 1 saat boyunca tencere başında mesainiz olacak demektir bu. Öyle mütiş bir tat elde edeceksiniz ki, inanın değecek. Biz kapkekler için hazırladığımdan arta kalanı, ertesi sabah kahvaltısında ekmeğe sürüp yedik. Yumyummyyyyy :))))

Neyse lafı bu kez çok uzattım. İşte fotoğraflar efendim. 
Ahhhh keşke tadına bakabilseniz. Öyle lezzetli kiiiii.... Şimdiye kadar kocamın yaptığım hiç bir şeye bu kadar bayıldığına tanık olmamıştım :)))

Kremanın kıvamı tutsun, gül şeklinde sıkmayan nolsun! :)))

 Burada da kekin içini ve dolgusunu göstermek istemiştim aslında ama sanırım çok belli olamadı yine...




  Bu, sabah kahvaltısında kaşıkladığımız Dulce de Leche efenim :)



 Bu da benim bıdığım mumlarını üflerken :))

O hayatta blog neyim okumaz ama olsun. Bu da benden bıdığıma mesaj :))
Seviyorum kız seni!!



Bu sefer öpemeyerekten takipyenler! 
Bana acil şifalar!  Dikkat edin kendinizeeee :)))

3 Ocak 2014 Cuma

Mutlu 2014'ler Olaaaa :)

Değişenleri, aynı kalanları; gidenleri ve hayatıma kazınanlarıyla biten bir yıl.. Umut dolu, büyümüş, anlamış, biraz değişmiş çokça kendi kalmış bir ben! İçten içe batıllarımın esiri olup 13'ün uğursuzluğuna inanarak geçirdiğimden midir yoksa aslında her biten yıl olduğu gibi geriye dönüp bakınca beni üzmüş olayları çokça hatırlayabildiğimden midir nedir, 2013 için hiç benim yılımdı diyemedim. 
Ama tabii ki 2014 için çokça umutluyum :)))

Yeni yıl ruhu denen şey çocukluğumdan beri beni öyle sarar öyle kucaklar ki, her yılın Kasım sonu itibariyle ben bir hayal dünyasında gibi yaşarım. Kar manzarası ihtiva eden kartpostallar, Frank Sinatra, yılbaşı süsleri, yeni yıl renkleri, hediyeler, kalabalıklar derken... Hele bir de kar yağmışsa evimin penceresine, en sevdiğim dönemi gelir yılın! 

Sonra da geçer bu günler ve geriye anıları kalır.... Bu sene benden anı kalsın diye ben kurabiye pişirdim sevdiklerime! Dağıt dağıt bitmesin istedim.. Bolca pişirdim :)))

Yeni yıl renkleri, yeni yılı çağrıştıran objeler ve tabii ki şahsen benim en sevdiğim yeni yıl figürlerinden Rudolf süsledi kurabiyelerimi :))  Çok da cici olduğunu düşündüğüm etiketlerle süsledim.. Bu sefer bir değişiklik olsun dedim ve kurabiyelerimi kakaolu yaptım! Aslında çok istedim zencefilli kurabiye yapmayı ama, çevremde seveni olduğu kadar sevmeyeni de olduğu için riske atmak istemedim. Hem zaten kakaoyu kim sevmez ki? :)))

Buyrun efenim, bunlar da benim Hoşgeldin 2014 kurabiyelerim...






Yeni yılınız acayip güzel geçsin....  :)))

Yeni faaliyetlerle en kısa sürede geri gelmek üzere,
Öperekten sevgili takipyenler!