Bir önceki postu, Azra'mın doğum gününe kurabiye yapamayacağım için yaşadığım üzüntü serzenişleriyle bitirmiştim. Aynı günün akşamı, kendimi çok yormadan da olsa kesinlikle bi'şeyler yapmaya karar verdim ve kolları sıvadım :))
Kurabiyelere gelmeden evvel, söylemek istediklerim var... Hani bi laf vardır, teyze anne yarısıdır diye. Bunu belki yeğenlerime sormak lazım ama, kendi adıma sıklıkla düşündüğüm bi'şey var. Kendi çocuğum olduğunda, yeğenlerimden daha fazla sevebilir miyim onu acaba? Yani, bu duygunun daha fazlası var mı onu merak ediyorum aslında! Öyle büyük ki onlara olan aşkım, öyle mutlu oluyorum ki onların yanında. Gülüşlerine dünyaları değişmem! Azıcık olsun suratları düşse içime iğneler batıyor... Bir de uzakta yaşıyorlar ya benden, haftası geçmeden burnumda tütmeleri başlıyor. Demem o ki, şu hayattaki en kıymetli varlıklarım onlar benim!
Böyle işte! Konuya dönersek...
Yeğenim bu sefer, ilkokula başladığı için, okuldan arkadaşlarıyla kutladı doğum gününü. Öyle olunca 5-7 yaş aralığında çoğunluğu kız bisürü bıdık koşturuyordu etrafta. Azra kurabiyelerimden alıp alıp, "bakınnn bunu beni teyzem yaptı biliyor musunuzzzz" diyip durdu :D Arkadaşları da "yaaaaaaa" diye hayretler içinde kurabiyeleri inceledi :))) Aşırı hoşuma gittiğini itiraf etmem lazım. İyi ki bol bol yapmışım, bütün çocuklar kapış kapış yedi. Kurabiye işinin en keyiflisi çocuklar için pişirmek galiba! O kadar samimi bir keyifle indiriyorlar ki mideye, onları izlerken keyiften dört köşe oluyorum ben de :)))
Azra'm doğum günü pastasını üzerinde tam olarak bu şekilde kalpler, çiçekler ve yıldızlar olan bir hediye paketi seçmişti. Ben de ikisi birbirine uyumlu olsun diye ortaya bunları çıkardım. Başta işin biraz kolayına kaçtığımı düşünüp üzülmüştüm. Ama bebeğimin mutluluğu herşeyi unutturdu! :))
Bu da meleğimin teyzesinin kurabiyelerinin reklamı için verdiği poz. Yüzün hep gülsün!
(41 kere maşallah sana!!)
Seni ne çok sevdiğimi ah bir anlatabilsem.....
Öperekten takipyenler!