16 Ocak 2014 Perşembe

Küçük Kardeş Bile 28! Oldu

Yine üzerinden azcık bi zaman geçmiş bir post ile karşınızdayım.
Bu satrları size aksırık ve tıksırıklar içinde etrafa mikroplarımı saçmakta olduğum hasta yatağımdan yazıyorum. Son  4 gündür halim hal değil sevgili takipyenler, aman evlerden uzak!

Hafta sonu küçük kardeş ve cağnım goncası geldi evimize. Bebekliğini hatırladığım, o günden bu yana hiç ayrılmadığım insana küçük kardeş diyebilirim değil mi? 
Biz ne zaman bi araya gelsek, aklımıza rakı düşer. Ben de kurdum güzel bir meze sofrası, açtık rakıları. Dertleri döktük ortaya, içtikçe çözdük dertleri konuştukça kahkahalara boğulduk tabii. Ne dert kaldı ne tasa... :)) Bu arada meze soframda; humus, fava, acuka (muhammara), havuç tarator, haydari ve zeytinyağlı enginar vardı. Hepsinin tarifi Mutfak Sırları'ndan! Şiddetle tüm tariflerini tavsiye ederim, hatta tek geçerim! Bakmak isterseniz TIKTIK!!

Bu arada, kardeşimin geçmiş ve kutlanamamış bir de doğum günü mevzu bahisti. Gecenin sonunda ise, mum üflemek şarttı! Bunu düşünerek, pek kıymetlime ne zamandır denemek istediğim bir Peggy Porschen tarifini (Butik Pastacılık kitabından) yapmaya koyuldum. ENFES OLDU !!!!

Efenim, denediğim tarif Banoffee Kapkek tarifi. İç dolgusunda Dulce de Leche denilen, sütlü karamel dolgusu ve muz püresi vardı. Üstünde yine muzlu peynir kreması vardı. Bu sefer labne yerine krem peynir kullandım ve mütiş oldu! Bunun haricinde, kekinin tarifi de normalde uyguladığım tariften farklıydı ve bu sefer BUDUR! dedirtti. Hafif, tam sünger gibi puf puf ve nemli oldu. Tarifin de gereği olarak, keklerin üzerine bir de şerbet hazırlayıp fırça yardımıyla yedirdim. Nemli olmasında bunun da payı oldu. 
Buradan tam tarifi yazmayacağım ama dediğim gibi tarif Peggy Porschen'in (nam-ı diğer kapkeklerin kraliçesi!) Butik Pastacılık kitabından Banoffee Kapkek tarifini birebir uyguladım.

Krema konusunda yine bir sorun yaşadım. Şu an bunun tariften kaynaklanmadığına eminim. Bununla ilgili olarak şöyle bir dipnot düşmek istiyorum. Krema ilk çırptığımda süper bir kıvamdaydı. Bu sefer başardım dedim! Ancak ne zamanki kabın üstünü streçle sarıp buzdolabına koydum ve ertesi gün sıkmak üzere dolaptan çıkardım o zaman gördüm ki ilk anki kıvamından eser yok. Bu noktada nihayi tahminim şu;  buzdolabına kaldırırken kabın üstünü kapatmamak lazım. Ve bence, "en az bi gece dolapta beklesin" diyenler çok da haklı değil. Dolapta kaldıkça terliyor sanırım. Belki de benim buzdolabımda bir sorun var.. Emin değilim :) Bir dahaki tur, kremayı fazla bekletmeden sıkmayı deneyeceğim!

Biraz da Dulce de Leche denen sütlü karamelden bahsetmek istiyorum. Biraz zaman ayırmanız gereken, şahane bir tat. Emek gerektiren kısmı, sütlü karameli elde edene kadar tencerenin başından hiç ayrılmadan karıştımanız gerekmesi. Yaklaşık 1 saat boyunca tencere başında mesainiz olacak demektir bu. Öyle mütiş bir tat elde edeceksiniz ki, inanın değecek. Biz kapkekler için hazırladığımdan arta kalanı, ertesi sabah kahvaltısında ekmeğe sürüp yedik. Yumyummyyyyy :))))

Neyse lafı bu kez çok uzattım. İşte fotoğraflar efendim. 
Ahhhh keşke tadına bakabilseniz. Öyle lezzetli kiiiii.... Şimdiye kadar kocamın yaptığım hiç bir şeye bu kadar bayıldığına tanık olmamıştım :)))

Kremanın kıvamı tutsun, gül şeklinde sıkmayan nolsun! :)))

 Burada da kekin içini ve dolgusunu göstermek istemiştim aslında ama sanırım çok belli olamadı yine...




  Bu, sabah kahvaltısında kaşıkladığımız Dulce de Leche efenim :)



 Bu da benim bıdığım mumlarını üflerken :))

O hayatta blog neyim okumaz ama olsun. Bu da benden bıdığıma mesaj :))
Seviyorum kız seni!!



Bu sefer öpemeyerekten takipyenler! 
Bana acil şifalar!  Dikkat edin kendinizeeee :)))

3 Ocak 2014 Cuma

Mutlu 2014'ler Olaaaa :)

Değişenleri, aynı kalanları; gidenleri ve hayatıma kazınanlarıyla biten bir yıl.. Umut dolu, büyümüş, anlamış, biraz değişmiş çokça kendi kalmış bir ben! İçten içe batıllarımın esiri olup 13'ün uğursuzluğuna inanarak geçirdiğimden midir yoksa aslında her biten yıl olduğu gibi geriye dönüp bakınca beni üzmüş olayları çokça hatırlayabildiğimden midir nedir, 2013 için hiç benim yılımdı diyemedim. 
Ama tabii ki 2014 için çokça umutluyum :)))

Yeni yıl ruhu denen şey çocukluğumdan beri beni öyle sarar öyle kucaklar ki, her yılın Kasım sonu itibariyle ben bir hayal dünyasında gibi yaşarım. Kar manzarası ihtiva eden kartpostallar, Frank Sinatra, yılbaşı süsleri, yeni yıl renkleri, hediyeler, kalabalıklar derken... Hele bir de kar yağmışsa evimin penceresine, en sevdiğim dönemi gelir yılın! 

Sonra da geçer bu günler ve geriye anıları kalır.... Bu sene benden anı kalsın diye ben kurabiye pişirdim sevdiklerime! Dağıt dağıt bitmesin istedim.. Bolca pişirdim :)))

Yeni yıl renkleri, yeni yılı çağrıştıran objeler ve tabii ki şahsen benim en sevdiğim yeni yıl figürlerinden Rudolf süsledi kurabiyelerimi :))  Çok da cici olduğunu düşündüğüm etiketlerle süsledim.. Bu sefer bir değişiklik olsun dedim ve kurabiyelerimi kakaolu yaptım! Aslında çok istedim zencefilli kurabiye yapmayı ama, çevremde seveni olduğu kadar sevmeyeni de olduğu için riske atmak istemedim. Hem zaten kakaoyu kim sevmez ki? :)))

Buyrun efenim, bunlar da benim Hoşgeldin 2014 kurabiyelerim...






Yeni yılınız acayip güzel geçsin....  :)))

Yeni faaliyetlerle en kısa sürede geri gelmek üzere,
Öperekten sevgili takipyenler!